18 Temmuz 2016 Pazartesi

Jose Saramago- OLUM BIR VARMIS BIR YOKMUS


     Merhaba efendim bir baska yazi ile karsinizdayim. Biraz aradan sonra yazmak istedim. Istedim cunku guzel bir kitap okumusum paylamasam olmazdi degil mi ? Hadi o zaman biraz asagiya goz at keyifli okumalar :)


JOSE SARAMAGO/OLUM BIR VARMIS BIR YOKMUS
Kirmizkedi yayinevi
9.basim, 204 sayfa
Roman

   

   
                                                                                         Karsimizda basarili bir spekulatif kurgu romani mevcut. Yazarimizin basarisida zaten Nobel Edebiyat odulu ile ispatlanmis takdir toplamis durumda. Kisacik,  yazar hakkinda bilgi vermek istiyorum.
         Yazar Portekizli sevgili okurum. 16 kasim 1922 lizbon dogumlu. Lizbon kentinin kuzeyinde  kucuk bir koyde yasayan  yoksul bir ailenin oglu. Ilerleyen yillarda makinistlik egitimi aliyor. Teknik ressamliktan redaktorluge oradan cevirmenlik ve editorluge bir cok klasmanda bulunur. Nereden nereye degil mi :)
1933 yilinda Kanarya Adalari`nda Lanzarote`ye yerlesmis. Burada evlenmis. 1947 de ilk romanini yani Gunah Ulkesi yayinlanmis. Yazarimizin romanlarinin yani sira denemeleri, siir kitaplari ve oyunlarida vardir. 1998 yilinda Jose'nin  kaleminin basarisi Nobel odulune layik gorulerek taclandirilmistir. Genel anlamda bu sekilde ozetlene bilir diye dusunuyorum. Merak edenleri ve yazari detayli incelemek isteyenleri arama motorlarina alalim efendim :)  Gelelim kitaba !


Romanimiz spekulatif kurgu romani okurum. "+Ne dedi yav oyle ? nekulatif ?"
Dur dur hemen acikliyorum. Yani demem o ki adamcagiz -ki bu adamcagiz yazarimiz oluyor- Basini sonunu, ucuk kacikligini dert etmeden kurgulamis romani. Zaten bunu okudugunda daha iyi anlayacaksin fakat ben hemen sana ozet gececegim merek etme.
(DIKKAT !!! DEAR READER, SPOILER FARK ETTIGINIZ ANDA LUTFEN 911`i ARAYINIZ BU BIR KAMU SPOTUDUR.)
Efendim ismi cismi verilmeyen bir ulkede yeni yil kutlamalari olur kitabin baslarinda. Insanlar guzelce ve coskuyla yeni yili kutlarlar. Hersey tamam guzel gider ertesi sabah olur. Ertesi sabah oldugunda bir gariplik beklmektedir ulkedeki tum vatandaslari, o gun kimse olmemistir. Olum o gune kadar yerine getirdigi gorevinden vazgecer ve hic kimse olmez. Bir anda ulkeye dalga dalga yayilan sevinc cok gecmeden yerini hayal kirikligina birakir. "+Yav hele insan olumsuz olunca nedendir ki hayal kirikligina ugrasin?"  Haklisin kurban ilk oyle dusunuyor insan ama gel neden boyle oldu bir bakalim. Ulkenin nufusu dogal olarak her yas grubunu barindiriyor. Yani ulkede herkes 20li yaslarinda saglikli civanlardan, hanimkizlardan olusmuyor. Yaslilar, hemde olum doseginde olan yaslilar veyahut olumcul hasta olmus olumu dort gozle bekleyen acilarina bir son bulma umidiyle olumun yolunu gozleyenlerde var. Fakat olum o sabah ve ondan sonraki sabahlar gelmeyince bu saydigim grup aci cekmeye basliyor cunku ne iyilesiyorlar nede oluyorlar dusunsene tam bir araf...
Velhasil kelam halk ile hukumet, hukumet ile devletin kurumlari caresizce cozum arayisina giriyorlar. Cenaze levazimatcilari, tabutcular ve bu iste calisanlarin piyasa batik halde. Ayni zamanda kimse olmuyor ve surekli yaslaniyor yani huzurevleri tiklim tiklim ve genc nufus azalip yasli nufusu artiyor piramit tersine donmus durumda, hastaneler dolu kaos var anlayacagin. Devreye tabiki illegal orgutler, mafya vs. giriyor. Olmek isteyen insanlari olunmeyen ulkenin sinirlarinin dislarina tasiyorlar ki olebilsinler diye -diger ulkelerde olum hala gecerli- tabi ucreti mukabilinda. "+Yani baya olmek icin para oduyorsun oyle mi ?"
Aynen sevgili okurum :)

Kitabin yarisina kadar toplumun ahlaki ve etik cokusu uzerine devam ediyor konu. Tabiatin dongusunun bir parcasi olan olumun bireyin kendi secimine  birakilmasinin ahlaki yanini irdeliyor. Geriye kalan kisimda ise olumun neden can almayi biraktigindan ve olumun somut manada nasil gorundugunden soz ediyor. Karsimizda filmlerde, karikaturlerde sembolize edilen elinde tirpani olan cubbeli bir iskelet olarak resmediliyor olum. Oradan oraya ucuyor. Bireysel ve maddesel bir form alabiliyor-ki kitabin sonunda bunu gayet carpici bir bicimde goreceksiniz- ama cogunlukla omni presentis halde "+say what ?" yani her an her yerde. (Thug life)
Kitapta unlu klasik muzik muzizyenlerinin eserlerinin gectigi sayfalar var. Zaten bu kisimlarda olumun bir viyolonsel virtiozuyle olan etkilesimi soz konusu ayrinti veremem asil carpici ve can alici kisim burada kitabin ikinci yarisi :) 


Verebilecegim tek spoiler, olum viyolonselci parkta boceklerle alakali bir kitap okurdan bir kelebek goruyor kitapta latinca adi -Acherontia astropos- gorselden goruyorsunuz ki sirtinda kafatasini animsatan  bir desen var-olum kitapta iskelet olarak betimlendigi icin- kelebegi kendi elcisi olarak dusunup bunu insanlarin canini almadan once acaba haber vermek icin yollasam mi diye yontemde bir reform yapmayi dusunuyor. Cok degisik olurdu degil mi bir kelebek gelecek ve ustunuze konacak, sirtindada kurukafali desen olan bir kelebek ve anlayacaksiniz ki olum yakinlarinizda vaktiniz gelmis. "+Aman aman evlerden uzak!"   Hahaha amin :)
Kitabin dilide cok hos fazlaca noktalama isareti yok. Karisik degil dil. Ayrica yazar okuyucuyla sakalasiyor soz oyunlari yapiyor ve sanki suanda yaninizda yaziyor gibi bir hava birakiyor zihinde cok hosuma gitti bu olay benim :)
Mutlaka dusunmuslugumuz vardir "acaba olmesek ne olurdu ?" diye iste cevap burada. O zaman doganin dengesi bozulurdu. Surekli bir yasam ve surekli eskiyen yipranan bir beden bizi ancak mutsuz eder. Dusunsene surekli baskasina muhtac bir ihtiyarsin, sevdiklerin sana bakmaktan gocunmasalar bile bir noktadan sonra yuk oldugunu dusunmeye baslayacaksin ister istemez. Hem -Tanri inanci olanlar icin soyluyorum- hic bir zaman seni yaratan ve sana guzellikler vaadeden Tanrina ulasamayacaksin ve surekli nefsine tutsak yasayacaksin. Kulaga urkutucu geliyor sanki ne dersin? "+Yav sende hepten olumsuz baktin  be moruk! olumsuzluk gibisi var mi !  forever party forever goygoy yihuuu" 
valla ne diyeyim sende haklisin okur :)
Evet efendim bence okunmali bu kitap diyerekten yazmaya giristim denemeni tavsiye ediyorum. Ayrica Ankarada ikamet ediyorsan ve batikente yakinsan  Arkadas kitabevini siddetle ve tekme tokatla tavsiye ediyorum gitmeyeni doverler cok cok hos bir kitabevi. Git al kitabi raftan,  guzelce adimla  kitabevinin kendi kafesine otur -istege gore masaya tabletini  notebookunu telefonunu gozlugunu vs koy havali olurmus oyle derler- ve bir yandan kahveni, cayini, ice tea ni veya tercih ettigin sivi fazda bir seyi yudumlarken kitaba goz at. Begenirsen al seninle yaslansin begenmezsen hemen rafa birak ki baskasi baksin ! Bu yazinin sonuna kadar gelip okuduysan cok tesekkur ederim okurum okumadiysanda ... okumadiysan secenegini eklemeye gerek yok okumadin iste nereden bileceksin ! Bir sonraki yaziya kadar edebiyatla kal felsefeyle kal bilimle kal ve kitapla kal , hoscakal :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder